6 Mayıs 2014 Salı

Delilik Tarihine Dair



"Kafka’nın değişim eserinde hayvanlaşan hayat anlayışımızı kaç kişi anlayabildi ki, intihar etmek için çabalarını kaçımız düşündü ki, yoksa hasta bir kişiliği mi okuyoruz?

Kaç kişi sanat adı altında mozart’ın sarayda kızların peşinde koşarken krala yakalanmasını biliyor ki? Kız çığlıklar içinde kaçarken mozart onun peşinde koşuyordu. Üstü başı dağınık, kendinden geçmiş bir halde kralı karşısında görünce susmak yerine krala şunu demişti: “ben bayağı biriyim ama yazdıklarım bayağı değildir.”

Zweig’in, tanrı’nın bileklerinden tuttum derken, “kaderime ben hakimim” demek istediğini. Hugo’nun kadın düşkünü olduğunu, Dostoyevski’nin kumar tutkunluğunu, Balzac’ın dolandırıcılığını, Poe’nin ayyaş olana kadar içtiğini, “sen sarhoş mu yazıyorsun?” dedikleri zaman, kaç kişi yüzünde beliren sanat anlayışı ile yaşamının arasındaki uçuruma kendini koydu?

Tarih deliliklerle dolu, kaç kişi bu deliliklerin arasında yolculuk yapmak ister?

“Gecenin mahremiyetini yırttım” derken Rimbaud’u kaçımız anladı, Verlain korkularının kendini uyutmadığını, Nietzsche otel odasında kusmukları içinde ölürken yanında hiç kimsenin olmamasını, Miller’in karısını sattığını bile bilmiyoruz belki de…

Gorki gibi yazabilmek için on yılımı harcarım diyebilecek kaç deli var aramızda, Descartes’in alın kuralları eserini yazdıktan sonra tebessüm içinde övünerek kahvesini yudumladığını, kendi romanında kurguladığı kişiliğe herkesten önce kendisinin inandığı Gogol gibi, kaç kişi var kurgusuna güvenen?

Tarih deliliklerle dolu…

Cipolla’nın iktisat tarihine meydan okuduğunu bile unutmuşuzdur.

Ibni sina’nın “tıbbı üç kelime içine alıyorum” dediğinde kibirli halini , Batuta her gördüğü yüze inancını sorduğunu, Farabi mutluluk teorisini kalem alırken mutsuz olduğunu kaçımız düşündü ki?

Düşüncelerin sakıncalı olabileceğini bile kralların savaşları kaybettiklerinde anladıklarını, kardeş kavgalarının gölgesinde suskunlukları, saray odalarında musiki yerine Fransız müziğinin seslendirildiğini, kaç kişi gerçeklerin bizim düşündüğümüz gibi olmadığını biliyor ki?

Tarih deliliklerle dolu….

Sanat anlayışını hayatları ile kıyasladığınızda kaç sanatkar, kaç yazar, kaç şair, aklımızda hayal etmiş olduğumuz şekilde yaşadı ki?

Sanat delilik ister demiyorum, ama sanatkar deli olabilir…

Insanları yazdıkları ile anlamalıyız, yaşantıları ile anlamaya çalışırsak sanatlarının güzelliğine haksızlık ederiz…"

Semra Yıldırım

4 Mayıs 2014 Pazar

Power Rangers vs Reservoir Dogs (based on true story)



We were 5 children who wanted to play Power Rangers in the street. I already made wooden swords, spear, bow and axe. I picked to be blue ranger. He was the scientific one and wore glasses as well. It was my right by law to be him. I made my brother red ranger and other guy black ranger. We were 5 boys and the things got tricky in the case of picking yellow and pink rangers. I somehow convinced 4th guy to be yellow ranger. I don't know, maybe he didn't watch the show or yellow was not so feminine colour. Then the last guy had to be pink ranger. He didn't accept. Whole game started to became a Reservoir Dog scene. I tried to convince him showing how cool the bow is. How cool her fighting style.  He said " then why don't you become pink ranger ? " I said " but I got glasses " Yellow ranger said that he doen't want to be yellow ranger anymore as well. I told them "allright you can be rotative yellow and pink ranger ". Pink ranger said " fuck you I don't want to play this fucking game " and he left. I couln't understand for a while. I was 7 years old. Everybody left. I still couln't understand. I tought for a moment. Then it hit to my mind ! How society give significance to the colours ! what sexuality is ! All images turned into my brain. I resisted. I tried to play as blue ranger by myself. I couln't concentrate. I went back home and watched the new episode of Power Rangers. I realized then how cute was Pink ranger is. yellow was not beautiful much. It seemed that I lost my childhood innocence after that moment.
Yeah pink ranger was beautiful...

                                                                                           Umea, 2014

Say Good Night To The Bad Guy



Tony Montana: What you lookin' at? You all a bunch of fuckin' assholes. You know why? You don't have the guts to be what you wanna be? You need people like me. You need people like me so you can point your fuckin' fingers and say, "That's the bad guy." So... what that make you? Good? You're not good. You just know how to hide, how to lie. Me, I don't have that problem. Me, I always tell the truth. Even when I lie. So say good night to the bad guy! Come on. The last time you gonna see a bad guy like this again, let me tell you. Come on. Make way for the bad guy. There's a bad guy comin' through! Better get outta his way!
                                                      
                                           Scarface (1983) / Brian de Palma